Astım, farklı uyaranlara karşı artmış havayolu duyarlılığı ile kendini gösteren kronik inflamatuar bir hastalıktır. Yıllar geçtikçe görülme sıklığı ve hastalıktan etkilenme oranı artmaktadır.
Astımda bronş ve bronşiollerin inflamasyonu genellikle alerjenlere maruz kalınma sonrası ortaya çıkan astımda bronş ve bronşiollerin enfeksiyonu çoğunlukla bronş duvarındaki düz kasların kasılması, ödem remodelling (hava yolu muköz membranındaki yapısal değişiklikler) ve mukus üretiminin aşırı artışına bağlıdır.
Bu fizyopatolojik bulgular hırıltılı solunum, öksürük, nefes darlığı ve göğüs ağrısı olarak gözlenmektedir. Bu bulgular sırasında bronşlarda farklı şiddetlerde daralmalar olur. Sigara dumanı, kirli hava, duman, kokular gibi tetikleyiciler de şikayetlerin artmasına neden olur.

Çocukluk yıllarında da astım hastalığı ile sık karşılaşılmaktadır. Çocuklarda astım hastalığının bireysel sebepleri;
*Genetik yatkınlık
*Atopi
*Obezite
*Hava yolu hiperaktivitesi
*Irk ve cinsiyet
Çevresel Sebepler;
*Bakteriyal ve viral enfeksiyonlar
*Diyet
*Pasif veya aktif sigara içiciliği
*Sosyoekonomik durum, ailedeki kişi sayısı
*Yaşam standartları (sobalı ev, yetersiz ve dengesiz beslenme) olarak sayılabilir.
Çocuk bireylerde egzersize bağlı astım hastalığında egzersiz akut astım atağını tetikleyen önemli faktörlerdendir. Astımlı çocuk hastaların yaklaşık yüzde 90’ında, alerjik rinit tanısı almış çocukların da yaklaşık yüzde 40’ında egzersizle indüklenen bronkospazm görülebilir. Kuru ve soğuk havada egzersiz yapılması astım ataklarını tetikler. Fiziksel aktiviteye (egzersiz) başladıktan sonra;
*2-10 dakika içerisinde gelişir.
*10-15 dakika içinde en üst seviyeye ulaşır.
*30-60 dakika içinde kendiliğinden düzelen öksürük, nefes darlığı, göğüsle sıkışıklık hissi ve hırıltılı solunum gibi kendini gösteren klinik bir tablodur.
Bazen astımın tek belirtisi egzersizle ortaya çıkan nefes darlığı veya öksürük olabilmektedir. Buna da egzersize bağlı astım denilmektedir.
Egzersize bağlı astımın gelişiminde egzersiz sırasında hava yollarında oluşan ısı ve sıvı kaybı sonrasında, yeniden ısınma ve nemlenme sorasında, vazodilatasyon ve sekonder reaktif hipereminin hava yollarında ödem ve medyatör salınımı ile sonuçlandığı düşünülmektedir.
Egzersiz ya da fiziksel aktivite sonrası nefes darlığı ve öksürük başlaması belirtilerin beta 2 agonistlerin solunması (inhalasyonu) ile hızla düzelmesi, egzersiz öncesi de beta 2 agonist verilerek hastalık belirtilerinin önlenmesi gibi durumlarda egzersize bağlı astım hastalığı düşünülür.
ASTIMDA TANI NASIL KONULUR
Egzersiz sonrasında zorlu eksprasyon volümü değerinin egzersiz öncesinde yüzde 15 veya daha fazla azalma izlenmesi veya tepe akım hızı değerinde yüzde 15 azalma ortaya çıkması sırasında astım tanısı konulur.

ÇOCUKLARDA ASTIM HASTALIĞINDA EGZERSİZİN FAYDALARI
Düzenli yapılan egzersiz bireylerde kardiyovasküler hastalık riskini azaltmakta ve fiziksel uygunluk seviyelerini optimum düzeyde tutmaktadır.
Solunum sistemi hastalıklarına sahip olan bireylerde yeterli ve düzenli egzersiz önemlidir.
Astımlı çocuklar hastalıkla ilgili belirtilerine göre spor aktiviteleri ya da egzersiz programlarına katılabilirler. Düzenli egzersiz yapan astımlı çocuklarda fiziksel uygunluk, yaşam kalitesi ile egzersiz performansını artırır.
Nöromüsküler koordinasyon ve kendine güven gelişmesi ile beraber semptonlarda da azalma görülür. Ayrıca çocukluk döneminde yüksek fiziksel uygunluk astım hastalığının görülme riskini düşürmektedir.
Astımlı çocuk hastaların fiziksel aktivitelere katılımları öğretmenler ve ya aileler tarafından ‘’ astım atağı geçirir’’ korkusu ile engellenebilmektedir. Bu şekilde inaktif yaşam tarzına itilen çocukların motivasyonları azalmakta, kendilerini başkalarına bağımlı hissetmekte ve geri plana atılma düşünceleri gelişmektedir. Bu yanlış tutum nedeni ile astımlı çocuklarda psikososyal problemlerde görülebilmektedir.
ASTIM HASTALIĞININ ENDİKASYONLARI
Astım hastalığının olağan seyri
*mukus birikimi
*tekrar eden astım atakları
*patolojik solunum paternine
*postür bozukluğu
*dolaşım bozukluğuna neden olabilir.

Hastalığın ilerlemiş zamanlarında sürekli yardımcı solunum kaslarının kullanılması, omurga hareketsizliğine, göğüs kaslarının kısalmasına, düşük omuzlara, başın öne doğru yer değiştirmesine, kalça ve diz çevresi kaslarının kısalmasına yol açmaktadır.
Tüm bu aşamaların yaşanmaması için astım hastalığında da fiziksel egzersiz önemlidir.
ASTIM HASTALIĞINDA EGZERSİZ
Astımlı çocuklarda aerobik uygunluğu arttırmak için, yeterli ve düzenli egzersiz yapılması ve günlük yaşamda fiziksel aktiviteye katılımın teşvik edilmesi gerekir.
Astımlı çocuklarda egzersize başlanma zamanı olarak okul öncesi yaşta veya mümkün olan en erken yaşta başlamaları önerilmektedir.
Fonksiyonel kapasitenin arttırılmasını sağlamak için düzenlenmiş egzersiz programlarının hastaya özel olması önemlidir.
Egzersiz toleransını geliştirmek için yüzme, bisiklete binme, jogging ve yürüyüş gibi büyük kas gruplarını içine alan alt ekstremiteyi harekete geçiren egzersizler, aerobik özellikler gösteren egzersizler önerilmektedir.
Yüzme özellikle tavsiye edilen bir egzersizdir. Çünkü nemli ortamda yapılan egzersiz bronş spazmını harekete geçirmez. Yüzme sırasında su altında nefes verme ve su üstünde nefes alma gereksinimi de nefes egzersizi etkisi oluşturmaktadır.

Dakika ventilasyonunda hızla artışa neden olan basketbol, bisiklete binme, futbol gibi aktiviteler, soğuk ortamda yapılmaları nedeni ile kayak, buz hokeyi ve buz pateni gibi sporlar yüksek riskli aktiviteler olarak kabul edilmektedir.
Uzun mesafe koşusu da aşırı sıvı kaybı ve bronkospazm riski nedeni ile önerilmemektedir.
Astımlı çocukların beden eğitimi ve spor dersine katılımları sağlanmalıdır.
Egzersiz şiddeti ayarlanırken bireysel özellikler göz önüne alınır.
Egzersiz şiddeti;
*Nefes darlığı seviyesi
*Maksimum oksijen tüketimi düzeyi
*Hedef kalp hızı skalalarına göre belirlenir.

Egzersize düşük fiziksel aktivite seviyesi ile başlanmalıdır. Egzersiz belirlenen şiddette en az 20-30 dakika, hafta 3-5 kez yapılmalıdır. Eğer çocuk sürekli egzersizi tolere edemiyor ise aralıklı egzersiz programına geçilmelidir.
ASTIM HASTALIĞINDA EGZERSİZİN RİSK OLDUĞU DURUMLAR
Soğuk ve kuru havalarda egzersiz yapmaktan kaçınılmalıdır. Kışın hastalar kapalı yerlerde egzersiz yapmalı veya soludukları havayı ısıtmak için ağız ve burnu atkı ya da maske ile örtmelidirler. Mümkün olduğunca burundan nefes almak, solunan havayı ısıtmak allerjenlerin filtrelenmesine olanak sağlamaktadır.
Egzersiz öncesi uygun ısınma ve egzersiz sonrasında uygun soğuma süreci sağlanması gerekmektedir. Aksi halde akciğere yapılan ani yüklenme astım atağı sebebi olabilir.
Alt solunum yolu enfeksiyonu sırasında egzersiz programlarına ara verilmeli ya da egzersiz en hafif hali ile yapılmalıdır. Polen mevsiminde duyarlı kişiler dış ortamda egzersiz yapmaktan ayrıca kaçınmalıdır.
Yüzme egzersizinde de klor ve klor ürünlerine alerjisi olan çocukların astım atağı geçirme riski vardır. Astım hastalığında scuba dalışı ancak astımı kontrol altında ve solunum fonksiyon testi normal sınırlarında olan çocuklarda önerilir. Egzersiz, duygu durum ve soğul ile tetiklenen astımı olan ve egzersizden önce son 2 günde kurtarıcı ilaç gereksinimi duymuş hastalara da scuba dalışı önerilmez.