Bir gün avcılar ormanda ceylan avlarken, ceylanların kendilerinden çok kaplanlar tarafından avlanıldığını görmüşler. Bunun üzerine bir karar almışlar. Bütün avcılar birleşip ormanda kaplanlar için bir sürek avı düzenlemişler.
Sonunda her şey avcıların istedikleri gibi olmuş ve ormanda hiç kaplan kalmamış. Avcılar artık rahatça avlanabileceklerini düşünmüşler.
Ancak bir süre sonra ceylanların et ve derileri ile ilgili şikayetler gelmeye başlamış. Zamanla avcılar ceylanların et ve derilerini satamaz hale gelmişler.
Bunun üzerine avcılar uzman bir zoolog çağırmaya karar vermişler. Bu uzman inceleme yaptıktan sonra bir rapor hazırlamış.
Raporda şu ilginç sonuç yazıyormuş:
‘’ Kaplanlar öldürülmeden önce sürünün en zayıf ve çelimsiz olanları ürünün arkasında kalıyordu ve kaplanlar onları avlıyordu. Kaplanlar ortadan kaldırılınca zayıf ve güçsüz ceylanlar hayatta kaldılar. Bunlar diğer ceylanlarla birleştiler ve zayıf bir ceylan nesli ortaya çıktı. Dolaylı olraak bu ceylanların et ve derileri eski kalitesini ve değerini kaybetti. Eğer ekolojik test yapılsaydı bu durum önceden tespit edilir ve zayıfları avlayan kaplanlar öldürülmezdi’’
Sonuç olarak hedeflerimizi belirlerken, bunları gerçekleştirdiğimizde nelerle karşılaşacağımızı önceden düşünmeliyiz.
Örneğin kariyer basamaklarında hızla yükselmek isteyen bir kişi, bu süreçte ailesini ve çevresini düşünmeden hareket ederse, sonuçta hedefini geçekleştirmiş olsa bile ailesi ile iletişimi bozulmuş ise bu kişi çok da başarılı olmuş sayılmaz..
Yapmamız gereken bir hedef belirlemeden önce bu hedefin ailemizi, çevremizi ve sağlığımızı nasıl etkileyeceğini düşünmeden harekete geçmemektir.
Belirlenen tüm hedeflerin insanlara kaybettireceği ve kazandıracağı şeyler vardır. Önemli olan kazanılanların kaybedilenlerden ne kadar önemli ve değerli olabildiğidir.