PARANOYA VE EFT (EMOTİONAL FREEDOM TECHİQUES/DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞME TEKNİĞİ)

4 minutes, 44 seconds Read

PARANOYA

Paranoya kendini olduğundan daha önemli görme, güvensizlik, alınganlık, ruhsal sertlik ve agresiflik ile karakterize olan ve kötülük görme sanrısına sebebiyet veren bir psikoz olarak tanımlanır.

Paronayak davranış protesto, telafi, intikam ya da cezalandırma anlamına gelen aşağılık duygusunun yol açtığı bir sendrom olarak bilinir. Ayrıca paronayak tanısı var ise entellektüel kapasitelerin kullanılmasında bir sorun yaşanmaz.

Dikkat saplantılı fikirlere ve takıntılara odaklıdır. Ne kadar saçma olursa olsun, her küçük detay makul olmayacak orantıda önemsenir. Kişinin dünyası deforme olmuş durumdadır. Dolayısıyla her şey potansiyel bir tehlikeden ibarettir. Kişi sürekli izlendiğini ve gözlemlendiğini hisseder ve bir süre sonra bu durum sanrısal bir hal alır.

Eğer paranoya var ise kişi kendini, başına gelen her şeyin kurbanı olarak görür ve sürekli tetikte kalır. Birilerinin ona pusu kurduğunu, sürekli kendini takip ettiğini hisseder. Dış dünyadaki insanların kendisi hakkında düşündüklerine kafa yorar.

Umutsuz ve sıkıntılıdır. Hangi yöne kaçağını bilemez halde bir kenara sıkışıp kaldığını düşünür. Her zaman en kötüyü düşünür ve bir zırhın arkasına saklanır.

Başarısızlıklarla itham edilen deneyimler karşısında, duygusal yaralar, korku ya da hassasiyetler, korku ve pişmanlıklar ya da beklenilen başarıya ulaşamamak kişiyi kaçmaya, baş etmekte zorlanılan bir gerçekten kopmaya iter. Yaşanılan bir durumla ilgili kişi kendini bir türlü avutamaz. Örneğin: kişi kendi ölümü ya da bir başkasının ölümüyle yüzleşmek zorunda kalmış olabilir. Ölümün kişiye hala çok yakın olduğu, sincice gözetlediği izlenimine kapılır. Kişi iki dünyanın arasında yaşadığını hisseder ve hangisinin gerçek hangisinin hayal ürünü olduğunu ayırt edemez. Kendisini kimseye güvenemediği bir noktada bulur. Gerçeklerle yüzleşmekten kaçmak için çıkış kapıları arar. Kendi kişiliğinin bir yönünü kabul etmekte zorluk yaşar. Bu yönü tüm endişelerini, çaresizlik duygusunu ve öfkelerini içinde barındırır. Duygularından kaçar.

Bu kişilerin uygunsuz ya da tehlikeli bir ortamda nasıl yaşanacağını çok erken bir dönemde öğrenmek zorunda kalmış olabilir. Evinden, okulundan ya da arkadaş çevresinden kovulmuş olabilir.

Kişi bazen aynada yüzüne bile bakmak istemez ve gerçek olmayan bir dünyanın gerçekliğine sığınır. Ayrıca diğer ınsanları kıskanmaya eğilimlidir.

Kişi takıntılı ve olumsuz düşüncelerinin kendisi için zararlı olduğunu kabul etmelidir.

Hayatını istediği gibi yönetebilmek için sorumluluklarını üstlenmesi gerekir.

Hayatını olumlu düşünceler ile inşa etmesi gerekir.

Kendisine ve çevresindeki insanlara samimi ve gerçek bir tavırla yaklaşması gerekir. Olumlu düşünüp, tüm olumlu düşüncelerini hayatına kabul etmesi gerekir.

EFT tekniği nasıl uygulanır?

İnsanlar genellikle endişeli veya stresli hissettiklerinde, çözmek istedikleri belirli bir sorun olduğunda EFT tekniğini kullanırlar.

EFT tekniği beş temel adımdan oluşur:

  1. Sorunu tanımlamak: Bu adımda, kişi çözmek istediği sorunu düşünür. Aynı anda odaklanmak için yalnızca bir konu seçilmelidir.
  2. Başlangıç ​​yoğunluğu test edilmelidir: Kişi, sorunun yoğunluğunu 0 ile 10 arasında derecelendirmelidir. 10, sorunun şimdiye kadarki en kötüsüdür. Bu sıralama sistemi, tedavinin sonunda etkinliğin değerlendirilmesine izin verir.
  3. Kurulum: Her dokunma turuna başlamadan önce, basit bir hatırlatma ifadesine karar verilmelidir. Hatırlatma ifadesi, kişinin konuyu kabul etmesini ve buna rağmen kendini kabul etmesini içerir. Örnek bir hatırlatma ifadesi şöyledir: “Sorunum olmasına rağmen kendimi derinden ve tamamen kabul ediyorum.”
  4. Sekans: Bu adım esnasında, birey seçtiği ifadeyi tekrarlarken vücuttaki belirli noktalara dokunur.

Kılavuz noktaları şöyledir:

  • Başın üst kısmı: Doğrudan başın üst kısmının ortasında,
  • Kaş başlangıcı: Kaşın başlangıcı, burnun hemen üstünde ve yanında,
  • Göz tarafı: Gözün dış köşesindeki kemik üzerinde,
  • Göz altı: Göz altındaki kemik üzerinde,
  • Burnun altı: Burun ve üst dudak arasındaki nokta,
  • Çene noktası: Alt dudağın alt kısmı ile çenenin alt kısmı arasında,
  • Köprücük kemiğinin başlangıcı: Göğüs kemiği (sternum), köprücük kemiği ve ilk kaburgaların kesiştiği nokta,
  • Kolun altı: Vücudun yanında koltukaltının yaklaşık 4 parmak altında,

Bu noktalara dokunulduğunda iki veya daha fazla parmak ucu kullanılmalı, her noktada yaklaşık beş kez tekrarlanmalıdır.

Kaş başlangıcı, göz tarafı ve göz altı gibi bazı noktalar vücudun diğer tarafında bir ikiz noktası olmasına rağmen, sadece bir tarafa dokunmak yeterlidir. Bununla birlikte, eğer iki el de serbestse, bireyler her iki taraftaki noktalara aynı anda dokunabilirler.

  1. Yoğunluğu test etmek: Sorunun yoğunluğu 0 ile 10 arasında sıralanmalıdır. İdeal olarak yapılan işlem sonucunda sorun iyileşmiş olacaktır. Yoğunluk 0 noktasına ulaşana kadar işlemi tekrarlanabilir.

Sağlıkla yaşayın…

author

birebeden

Araştırmak ve yenilikleri takip etmek, bilgileri güncellemek ve kişisel gelişim

Similar Posts

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: