Psikoz kişinin kendisiyle ve dış dünya ile olan ilişkisinde ruhsal varoluşuna ciddi zararlar veren en önemli zihinsel hastalıkların başında yer alır.
Kişinin kendisiyle, diğer insanlarla ve dış dünyayla ilgili bilincinde, duygulanımında, anlayışında, yargılamalarında ve kişiliğinde değişimlere neden olur. Bu durum kişinin bu dünyada bir yabancı gibi yaşamasına sebebiyet verir. Paranoya ve şizofreni psikozlar arasında yer alır.
Eğer kişi bu hastalıktan muzdarip ise kendinden uzaklaşmak, kabul etmediği bedeninden kaçmak ister. Kendini o kadar rahatsız hisseder ki, artık bir kimliği olmadığı düşüncesine kapılır.
Etrafındaki insanların onu istila etmesine izin verir. Kendisine olan saygısı çok düşüktür. İnsanların onu sevmesi ve ona ilgi göstermesi için her türlü yolu dener. Kendisi gibi olmaya cesaret edemez. Kişiliğini, diğer insanlarla olan ilişkisini, genel olarak hayatını reddederek takıntılı bir hale gelir. Kişiyi içindeki acıdan uzaklaştıran birine ya da bir şeye takılıp kalır.
Psikoz; kendini gerçeklikten koparmak isteyecek kadar büyük bir şok yaşanmış bir olaydan kaynaklı olabilir. Zihin böyle bir şeyin neden başına geldiğini anlamlandıramaz.
Bunun üzerine olayları ve duyguları bilinçaltına gizler. Ama bu hepsinin hala var olduğu gerçeğini değiştirmez. Bütünleşme sürecini başlatmak ve ilgili hayat dersini almak için eninde sonunda bu duygu ve olaylarla yüzleşmek zorunda kalınır.
Kişiyi bilinçdışı bir yerden kontrol eden ve fevri hareket etmesine sebep olan bu olayları bulunduğu zihinsel hapishaneden çıkarıldığında, hayat üzerindeki kontrolü tam olarak eline alabilir ve kişi kendisi ile huzur içinde yaşayabilir.
Manik depresif uyarılma nöbetleri (mani) ile melankoli formunu alan depresif dönemlerin sırayla birbirinin yerine geçmesidir.
Kişi hayatını mahvetmekten ve bir geleceğe sahip olamamaktan korkar. Bu hastalık genellikle sevilen birini ya da bir şeyi kaybedince ortaya çıkar.
Kişi içindeki güç ile bağlantısız kaldığını hisseder. Dolayısıyla hayatın kontrolünü eline alamadığı için çok hızlı uçlara kaçar.
Çocuk Psikozu çocuk ve ebeynleri arasındaki dengesiz ilişkilerden kaynaklanabilir.
Çocukken annenin bilinçdışı isyanına ya da bütünleşemeyecek kadar erken bir dönemde maruz kalınan cinsel ifşalara bağlı olarak kişi reddedildiğini hisseder.
Kendine zihinsel gelişimin önünde engel teşkil eden bir kayıtsızlık halinin içine hapseder, olduğu yerde hareketsiz kalır ya da iletişim kurmanın imkansız hale geldiği ayrı bir dünyaya kapanır. Bu kişinin kendini korumak için kullandığı ayrı bir yoldur.
Ait olduğu yeri bulamaz ve kendine hakim olamaz. Anne babasının istediği gibi bir çocuk olamayacağını, kendisi ile ilgili, korkularına, hedeflerine, hayallerine cevap vermeyeceğini hisseder ve derin bir reddedilme duygusu yaşar. Bu yüzden kendine korunaklı bir alan yaratır.
Bu kişiler EFT tekniği (Emotional freedom techniques / Duygusal özgürleşme tekniği) uygulayarak zihinsel güç kazanabilirler.
EFT tekniği (Emotional freedom techniques / Duygusal özgürleşme tekniği); vücudun etrafında bulunan enerji meridyenlerinin uç noktalarına dokunmayı içeren, fiziksel gerilimi azaltmak ve daha derin bir zihin-beden bağlantısını teşvik etmek için yapılan bir prosedürdür.
EFT tekniği nasıl geliştirilmiştir?
EFT terapisi, ilk olarak 1990’larda Gary Craig tarafından başlatılmış ve yaklaşımını zihin-beden tıbbı ve akupresür tekniklerinin etkili bir kombinasyonu olarak görmüştür. Bu yöntem, 1980’lerde klinik psikolog Dr. Roger Callahan tarafından geliştirilen düşünce alanı terapisi (TFT)’nin devamı niteliğindedir. TFT; insanların anksiyete ve depresyon belirtileri, korku, fobiler ve stresle ilgili fiziksel semptomlar da dahil olmak üzere olumsuz duyguları doğal olarak yönetmelerine yardımcı olduğunu ifade etmektedir.
Duygusal özgürlük tekniğinin baş yaratıcılarından Craig, kendi özgün yaklaşımını oluşturmak için TFT tekniklerini daha fazla araştırmış ve Dr. Callahan’ın öğrencilerinden biri olmuştur. 1995 yılından itibaren fizyolojik engellerin ve yaygın rahatsızlıkların üstesinden gelmek için dokunma tekniklerinin nasıl kullanılacağını öğretmeye odaklanan çeşitli eğitimler vermiştir.
EFT tekniği ne işe yarar?
Olumsuz düşüncelerin, vücutta bulunan enerji sistemindeki problemlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu çıkarımdan ilerleyerek bu tür aksaklıkları gidermek, duygusal uyumu geri getirmek ve fiziksel rahatsızlıktan kurtulmak; ortaya çıkan duygusal yanıtı veya yoğunluğu ortadan kaldırmak için EFT tekniği kullanılabilir.
Yöntem, belirli bir probleme odaklanırken enerji meridyenlerinin uç noktalarına parmaklarla dokunularak yapılır. Enerji sistemine kinetik enerji gönderme kombinasyonu, kök nedenleri ortaya çıkarılırken sisteminin düzelmesini kolaylaştırır. Böylece, öğrenilmiş yanıtlar veya olumsuz duygular ortadan kaldırılır.
EFT neyi tedavi eder?
EFT; hem psikolojik sorunları hem de fiziksel ağrıyı yönetmek için kullanılabilir. Tedavi edilebilen en yaygın problemler şöyledir:
Kronik ağrı,
Endişe ve depresyon,
Travmatik stres bozukluğu sonrası,
Topluluk önünde konuşma korkusu ve diğer sosyal endişeler / korku,
Kısa süreli veya kronik stres,
Kas gerginliği ve eklem ağrısı,
Yorgunluk ve enerji seviyelerini artırma,
Gerginlik baş ağrıları,
Yiyecek istekleri ve duygusal beslenme,
Düşük benlik saygısına bağlı duygusal sorunlar,
Atletik performans, odaklanma ve koordinasyon ile ilgili zorluklar,
Uyku problemi.
EFT tekniği nasıl uygulanır?
İnsanlar genellikle endişeli veya stresli hissettiklerinde, çözmek istedikleri belirli bir sorun olduğunda EFT tekniğini kullanırlar.
EFT tekniği beş temel adımdan oluşur:
Sorunu tanımlamak: Bu adımda, kişi çözmek istediği sorunu düşünür. Aynı anda odaklanmak için yalnızca bir konu seçilmelidir.
Başlangıç yoğunluğu test edilmelidir: Kişi, sorunun yoğunluğunu 0 ile 10 arasında derecelendirmelidir. 10, sorunun şimdiye kadarki en kötüsüdür. Bu sıralama sistemi, tedavinin sonunda etkinliğin değerlendirilmesine izin verir.
Kurulum: Her dokunma turuna başlamadan önce, basit bir hatırlatma ifadesine karar verilmelidir. Hatırlatma ifadesi, kişinin konuyu kabul etmesini ve buna rağmen kendini kabul etmesini içerir. Örnek bir hatırlatma ifadesi şöyledir: “Sorunum olmasına rağmen kendimi derinden ve tamamen kabul ediyorum.”
Sekans: Bu adım esnasında, birey seçtiği ifadeyi tekrarlarken vücuttaki belirli noktalara dokunur.
Kılavuz noktaları şöyledir:
Başın üst kısmı: Doğrudan başın üst kısmının ortasında,
Kaş başlangıcı: Kaşın başlangıcı, burnun hemen üstünde ve yanında,
Göz tarafı: Gözün dış köşesindeki kemik üzerinde,
Göz altı: Göz altındaki kemik üzerinde,
Burnun altı: Burun ve üst dudak arasındaki nokta,
Çene noktası: Alt dudağın alt kısmı ile çenenin alt kısmı arasında,
Köprücük kemiğinin başlangıcı: Göğüs kemiği (sternum), köprücük kemiği ve ilk kaburgaların kesiştiği nokta,
Kolun altı: Vücudun yanında koltukaltının yaklaşık 4 parmak altında,
Bu noktalara dokunulduğunda iki veya daha fazla parmak ucu kullanılmalı, her noktada yaklaşık beş kez tekrarlanmalıdır.
Kaş başlangıcı, göz tarafı ve göz altı gibi bazı noktalar vücudun diğer tarafında bir ikiz noktası olmasına rağmen, sadece bir tarafa dokunmak yeterlidir. Bununla birlikte, eğer iki el de serbestse, bireyler her iki taraftaki noktalara aynı anda dokunabilirler.
Yoğunluğu test etmek: Sorunun yoğunluğu 0 ile 10 arasında sıralanmalıdır. İdeal olarak yapılan işlem sonucunda sorun iyileşmiş olacaktır. Yoğunluk 0 noktasına ulaşana kadar işlemi tekrarlanabilir.
EFT Tekniği uygulayanlar kimlerdir?
Psikolojik kaygılar söz konusu olduğunda, her durumda uzman bir profesyonel ile çalışmak daha faydalıdır. EFT tekniği, kişinin kendi kendine kolaylıkla uygulayabildiği bir yöntemdir ve en önemli avantajı budur. Ancak; başlangıçta tekniklerin bir profesyonelden öğrenilmesi şiddetle tavsiye edilir. Bunun nedeni, sizinle kişisel koşullarınız ve özel endişeleriniz hakkında konuşabilmeleri ve en iyi şekilde çalışacak tekniği önerebilmeleridir. Ayrıca, uygulamanın profesyonel bir ortamda yapılması daha güvenlidir.
Terapiyi, kişinin kendisi üzerinde nasıl kullanacağı gerektiğini bildiğinde tek başına uygulayabilmesi mümkün hale gelir. EFT tekniği, herhangi bir ekipman gerektirmediği için istenilen zamanda ve istenilen her yerde yapılabilir. Bu teknik zamanla, ihtiyaç duyulduğunda en hızlı şekilde kullanılabilen bir araca dönüşecektir.
Sağlıkla yaşayın…