Şizofreni kişinin gerçek kimliğini kendinden ve başkalarından saklama yoludur.
Eğer şizofreni var ise, gerçek kimliğin kaybedildiği çok sert bir aile yapısı içinde büyümüş olması muhtemeldir. Kişi kim olduğunu bilemez hale gelir ve başka biri olmaya karar verir. Bu bir intikamdır. Kişinin benliğini tamamen reddetme halidir. Yaşanılan olumsuzluk öyle büyüktür ki şizofrenik hal, büyük bir stresin çözüm yoluna dönüşmüştür. Kişi içinde bulunduğu durumun bir çözümü olmadığını hisseder ve hayatta kalmak için tek şansının kaçmak olduğunu düşünür.
Şizofren kişilerin zihni son derece güçlüdür. Başına gelenleri kabul etmek yerine, anlamlandırmaya çalışırlar.
Kişinin dünyaya bakışı gerçeklikten çok uzaktır. Kendine kişiliğinin her bir yönünü istediği gibi kontrol edebileceği bir dünya inşaa eder. Diger insanlarla birlikte iken asla kendi gibi olamaz. Kişi benliğinin unutmak istediği tarafları gün yüzüne çıkana kadar olağanüstü bir hayali güce tutunur. Bu gizli kişilik kendini ifade etmek ve sesini duyurmak ister. Bu yüzden sesler duyduğunu ya da içinde başka şeylerin hakimiyet kurduğunu zanneder. Gerçekler katlanılmaz olduğu için bir sanrının içine hapsolur.
Yapması gereken şey gerçeği inkar etmeye bir son vermesidir. İkiye bölünmüşlük hissi katlanılmaz bir hal alır. Bu kişiler için insanları hem kendine çekip hem püskürtmek çok yorucudur.
Aslında hepimiz şizofreniyi farklı derecelerde deneyimleriz. 0-12 yaş arasında bir içsel yarayı, reddedilme, teslimiyet, öfke, yanlış anlaşılma, terk edilme formunda kaydettiğimizde, yetişkinlik döneminde meydana gelen bir olay, bu yarayı aktive ederse gerçeği çarpıtmaya eğilim gösteririz. Bazen bilinç dışı bir yerden bu acıyı ya da daha önceden yaşanmış acının hatırasını yeniden yaşamaktan kaçmak için mekanizmalar geliştiririz.
Burda yapılması gereken şey; ķişi güven içinde yasamayı kabul etmelidir.
EFT tekniği nasıl uygulanır?
İnsanlar genellikle endişeli veya stresli hissettiklerinde, çözmek istedikleri belirli bir sorun olduğunda EFT tekniğini kullanırlar.
EFT tekniği beş temel adımdan oluşur:
- Sorunu tanımlamak: Bu adımda, kişi çözmek istediği sorunu düşünür. Aynı anda odaklanmak için yalnızca bir konu seçilmelidir.
- Başlangıç yoğunluğu test edilmelidir: Kişi, sorunun yoğunluğunu 0 ile 10 arasında derecelendirmelidir. 10, sorunun şimdiye kadarki en kötüsüdür. Bu sıralama sistemi, tedavinin sonunda etkinliğin değerlendirilmesine izin verir.
- Kurulum: Her dokunma turuna başlamadan önce, basit bir hatırlatma ifadesine karar verilmelidir. Hatırlatma ifadesi, kişinin konuyu kabul etmesini ve buna rağmen kendini kabul etmesini içerir. Örnek bir hatırlatma ifadesi şöyledir: “Sorunum olmasına rağmen kendimi derinden ve tamamen kabul ediyorum.”
- Sekans: Bu adım esnasında, birey seçtiği ifadeyi tekrarlarken vücuttaki belirli noktalara dokunur.
Kılavuz noktaları şöyledir:
- Başın üst kısmı: Doğrudan başın üst kısmının ortasında,
- Kaş başlangıcı: Kaşın başlangıcı, burnun hemen üstünde ve yanında,
- Göz tarafı: Gözün dış köşesindeki kemik üzerinde,
- Göz altı: Göz altındaki kemik üzerinde,
- Burnun altı: Burun ve üst dudak arasındaki nokta,
- Çene noktası: Alt dudağın alt kısmı ile çenenin alt kısmı arasında,
- Köprücük kemiğinin başlangıcı: Göğüs kemiği (sternum), köprücük kemiği ve ilk kaburgaların kesiştiği nokta,
- Kolun altı: Vücudun yanında koltukaltının yaklaşık 4 parmak altında,
Bu noktalara dokunulduğunda iki veya daha fazla parmak ucu kullanılmalı, her noktada yaklaşık beş kez tekrarlanmalıdır.
Kaş başlangıcı, göz tarafı ve göz altı gibi bazı noktalar vücudun diğer tarafında bir ikiz noktası olmasına rağmen, sadece bir tarafa dokunmak yeterlidir. Bununla birlikte, eğer iki el de serbestse, bireyler her iki taraftaki noktalara aynı anda dokunabilirler.
- Yoğunluğu test etmek: Sorunun yoğunluğu 0 ile 10 arasında sıralanmalıdır. İdeal olarak yapılan işlem sonucunda sorun iyileşmiş olacaktır. Yoğunluk 0 noktasına ulaşana kadar işlemi tekrarlanabilir.
Sağlıkla yaşayın…
